Gönderi

Sanatçı dediğin, adı üstünde hassas insan; bir ezgiyle savruluveren, yanık bir dize duyduğunda gözyaşlarını engelleyemeyen coşku insanları. Böyle bir kurtlar sofrasına nasıl dayansınlar? Üzerine zımpara sürtülen kabuksuz deniz canlısı gibi işkence altında yaşıyorlar. Bizde ne devlet sanatçıya bir özgürlük alanı tanıyor, ne toplum, ne basın ne de ideolojik çevreler. İftira, suçlama, küfür kıyamet! Sürgün, hapis, mahkeme, yurttaşlıktan çıkarma, basın sansürleri, meyhane dedikoduları. Baskı dönemlerinde vatan haini ilan edilmeler. Bütün bunlara bakınca Cem'in babası haklı gibi görünüyor. Bu memlekette iyi katil olunur; devlet adına şerefle kurşun sıkılır, ne kadar gaddarlık yaparsanız, ülke sizinle o kadar gurur duyar. Bu memlekette iyi soygun da yapılır: Devleti, belediyeyi soyar ve büyük adam olarak elinizi kolunuzu sallaya sallaya dolaşırsınız. Bu haltları işlerseniz, basın da size saygı duyar. Önünüzde ceket iliklenir. Ama şiir, şarkı, türkü, roman, hikaye, sinema falan gibi tehlikeli sulara daldınızsa, ömür boyu burnunuzdan fitil fitil getirirler.
33 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.