Şüphesiz her sanat eseri bağlamı dışında da değerlidir; bir bilimsel incelemeye tatbik edilen sert standart burada önemini yitirecektir. Ama gene de bağlamı bilmenin faydası da yok değil. Mesela Ortaçağ'ın önemli tartışmalarından biri olan nominalizmi bilmeden Gülün Adı'ndaki motifleri tam olarak kavramak zordur. William of Baskerville'in soyadı Sherlock Holmes'a, kör kütüphaneci Burgos'un adı Jorge Luis Borges'e bir referanssa opus magnum'umuzun ismi de nominalizmin babası Ockhamlı William'a işaret etmekte değil midir? Kitabın enigmatik son cümlesi de evrensellerin isimlerden ibaret olduğunun altını kalın bir kalemle çizmekte, yani nominalizmin sınırlarını zorlamaktadır: ''Adıyla var bir zamanlar gül olan, salt adlar kalır elimizde.” Verilen mesaj açıktır. Gülün özü ve varlığı isme indirgenmişse bunun nedeni elimizde sadece isimlerin ve illüzyonların bulunmasıdır; yani gerçeklik ve kesinlik yoktur. Zaten önceki sayfalar da Adso da "Tanrı gürültülü bir hiçtir” dememiş midir?