Gönderi

Mimari on beşinci yüzyıla kadar insanlığın en önemli ve başlıca kütüğü olmuştur; bu süre içinde, yeryüzünde hemen yapı halini almayan bir tek az buçuk karışık düşünce çıkmamıştır; her dinsel yasa gibi, her halk düşüncesinin de anıtları olmuştur; en sonunda, insanoğlunun taşla yazmadığı bir tek önemli düşüncesi olmamıştır. Peki, bu niçin böyledir? Çünkü, ister dinsel, ister felsefi olsun, ölümsüz kalmak her düşüncenin kendi çıkarınadır, çünkü bir kuşağı devinime getiren bir fikir başka kuşakları da harekete getirmek, iz bırakmak ister. Oysa elyazması kitapların ölümsüzlüğü ne kadar da eğreti ve güvenilmezdir! Bir yapı ise ne kadar daha sağlam, sürekli ve dayanıklı bir kitaptır! Yazılı bir sözü yok etmek için bir meşale, bir barbar yeter. İnşa edilmiş bir sözü yıkmak için ise bir toplum ayaklanması, bir yeryüzü devrimi gerekir. Kolosseum'un üzerinden barbarlar geçti, Ehramların üzerinden de belki tufan geçmiştir.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.