Esâsında her kulun ibâdî planı, onun Rabb’i ile arasındadır. Fakat bu ibâdî planın oluşması, nebevî sünnetlerin bilinmesi ile oluşabilmektedir.
Dolayısıyla bugün Müslümanların “Müslümanın bir günü nasıl olmalı, filân günde ne yapılmalı, filân gecede nasıl ibâdet edilmeli” ve benzeri sorularının çoğalmasının ve kendilerine yol çizilmesini istemelerinin en büyük nedeni, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in unutulan sünnetlerinin her geçen gün artmasıdır. Bu da, daha genel ifâdeyle, ilmin yavaş yavaş kaldırılması ve unutulmasındandır.
Rasûlullah’ın ﷺ sünnetlerine mürâcaat arttığında, kul bu sorulara hâcet duymayacak, ve fazîletli günlerin nasıl değerlendirilmesi gerektiğini kendi ilmiyle âmil olarak bilmiş olacaktır.