Ancak bu asırlardaki tasavvufçuların çoğunun iç dünyaları orjinal düşüncelerden, ince amellerden yoksun olup Allah ile ünsiyet kuramadıkları, halvette Allah'ı anamadıkları, bir sanata yönelmedikleri, kendilerine bir meşgale bulmadıkları, aylak aylak oturdukları için tembelliğe alışmış, çalışmayı bir yük olarak görmüşler, çalışma yolunu bir