Gönderi

Allah’ın affetmeyeceği hiç kimse ve hiçbir günah yoktur. Sözgelimi kul, içtenlikle yaptıklarına pişmanlık duyar, tövbe eder, iman eder ve kalan ömründe salih ameller yapmaya devam ederse Allah, bundan dolayı çok sevinir ve o kulu kesinlikle affeder, hatta “Seyyiatını bile hasenata çevirir!” Öyle ki, değerli bir varlığını kaybedip de geceyi derin bir üzüntü ve keder ile geçiren bir kimsenin, sabah kalktığında kaybettiği şeyi yanıbaşında görüp de büyük bir sevinç yaşayan kimseden daha fazla… Ancak zâlimler ve kâfirler Allah’tan ümidini keserler! Fakat ölürken yapılan tövbe, tövbe değildir. “Ölüm gelip çatıncaya kadar kötülükleri işleyip de can verme anında: ‘Ben şu anda tövbe ettim’ diyen günahkârlar ile küffar olarak ölenlerin tövbeleri tövbe değildir.” Nitekim Mevlânâ hazretleri de bu âyeti tefsir mahiyetinde şöyle dememiş midir: “Ne olursan ol yine de gel. Tövbeni bin defa bozmuş olsan da gel! Zira burası (Allah’ın kapısı) umutsuzluk kapısı değildir.”
Sayfa 81 - Fecr yayınları
12 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.