Gönderi

Dua etmenin de bir adabı varmış dostlar.
Bu konuda Fatiha suresi, bütün hâlinde bizim için muhtaç olunan makamdan istemenin çok güzel bir örneğini teşkil etmektedir. Okunduğu zaman görüleceği üzere o surede, Allah’tan isterken nasıl istenmesi gerektiği bize zımnî bir edeb dersi vermektedir: “Hamd (ve şükür) âlemlerin Rabb’i Allah’a mahsustur. O, Rahman’dır; merhamet edicidir. O, hesap gününün hâkimidir de. Rabb’imiz! Biz, sadece Sana ibadet eder ve sadece Senden yardım dileriz. Bizi doğru yola, kendilerine (özel) nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet; gazap edilmiş olan kimselerin ve doğru yoldan sapanların yoluna değil!” Görülüyor ki, bu surede, “Bizi doğru yola; kendilerine (özel) nimet verdiğin kimselerin yoluna ilet...” diyerek dua kısmına geçmeden önce, iki önemli giriş cümlesi getirilmiştir: Birincisinde Allah’a hamd ve şükür ediliyor; “Rahman”, “Rahim” vasıflarıyla “Âlemlerin Rabb’i” övülüyor ve ahiretteki hesap gününün de hükümranı olarak şanının yüceliği ifade ediliyor. İkinci cümlede ise, “Biz, sadece Sana kulluk eder sadece senden yardım dileriz.” denilerek Allah karşısındaki kulluk bilinci ve sağlam duruş arzediliyor. Sonra da isteme faslına geçiliyor. Demek ki, Allah’a dua edilirken, önce saygı ve övgü/hamd ifade eden cümleler kullanılarak samimiyetle Allah’a hamd edilmeli, sonra kulluk bilinci ve sağlam duruş arz edilmeli, sonra da istekler sıralanmalıdır.
Sayfa 85 - Fecr yayınları
·
31 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.