Son kalan ağustos böcekleri ne kadar temkinli.
Öyle garip, öyle son, öyle hep hep...
Dikiş tutmayan belediye..
Yine 2 dakika takacak bu sabah biliyorum sokak lambalarına..
Uyku susuzum kaymakam çeşmede yıkanıyor yine. Israf, bütçe yanlış kullanılıyor. Sur yamuk.
Vali de şaşkın, annem huzursuz..
Ben öyle garip elimde Von Kleist, yan tarafta Orhan Veli..
Mülteci çadırları yıldızları tehtit ediyor,
Yapraklar geceleri savrulmaz baykuşlar kadar,
Ama ağaç dikiyor bu saatte Orhan Veli.
Ben görüyorum kazma yamuk, kürek arsız..
Hangimiz daha deli..
Kaldırımda Rihanna küpesi,
Brezilyalıların bir tanesi.
Aklımda sen, dibimde bulutlar,
Kaşınıyor elmacık kemiği.
Mor bozması hint keneviri.
Elinde tespihle bir Rus zencisi.
Hasret şimdi S. Karakoç teşbihi.
Üç akıllı, dört dilsiz, biraz karmaşık bu masal..
Delirmedim ki en akıllısı benim şehrimin.
Sadece belirli yerlerde yazıyor.
Ruh ve sinir hastalıkları tedavisi gördüğüm..
Şiirler yazdığım Mianserin ve Agomelatin dostlarımın yazılı olduğu reçetem hariç.
Dopamin kasıyorlar bana, mezar taşın gibi..
Bilirsin eksikliği depresyon yapar..
4 oldu sene dört yıl bir de gideli.
Toplam sekiz ay sen ölmeyeli.
Sana yalan söyledim Rihanna Barbados lu.
Bre rezil, brezilyalı dedin, dedin duydum.
Tanrı da ne set çekmiş haaa,
Ne kadar boğuk geliyor sesin.
Bir de ben ve Ünlü Muhsin Ah.
Muhsin Ünlü Ah,
Yine koridordalar susss, ellerinde beyaz gömlek var, o gömlek çok dar..
Kefen gibi, öldüğün gün gibi.
Hatırlıyor musun ?
"Metin Pir. Gönlümün 117.sayfası Küpeli Yayınları"