Gönderi

Emirdağ'da bir Ramazan günü. Gönlünde Cenâb-ı Hakk'ın güneşler parıldattığı Hazret-i Üstad kırlarda ve kendi hâlinde gezinmektedir. Birden çevresinde silahlı üç jandarma eri ve bir başçavuş. Ve başçavuşun kırları inleten haşin sesi. Sen şapkasız geziyorsun! Haydi bizimle karakola! Zulmün ve insafsızlığın bu kadarına artık ne demeli? Mahkemeler, zindanlar, sürgünler, mahrumiyetler ve bilmem daha neler derken, o büyük Velinin ömür takvimindeki yapraklar da döküle döküle sona yaklaşıyordu. Sene 1960. Sürprizlerle dolu bir sene. Üstad Hazretleri koca bir ömrün son mevsimindedir ve DP'nin de son günleridir. Evet: Hep "Yarın, yarın" derler, bilmezler yarın ne var: Yarın dediğin o gün, belki mezara çıkar!
·
56 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.