Gönderi

Neden olmasın? Etrafımdaki her şey tekdüze ve renksiz ise, içimde bir kasırga, bir çatışma bir trajedi yok mu? Bende takıntı haline gelen bu sabit fikir zaman daraldıkça, zihnimde her dakika, her saniye daha iğrenç ve daha kanlı bir görüntüye bürünmüyor mu? Herkese tarafından bu şekilde yüzüstü bırakılmışken içimde hissettiğim şiddetli ve bilinmeyen sarsıntıları neden kendi kendime anlatmayı denemeyeceğim ki? Kuşkusuz öykü çok zengin ve hayatım ne kadar kısa olursa olsun, şu andan son ana kadar hâlâ onu dolduracak, bu kalemi ve mürekkebi tüketecek onca ürperti, onca korku, onca ıstırabım olacak. Zaten bu acılara katlanmanın en kolay yolu onları dilediğimce izleyip keyfimce tasvir etmek değil mi?
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.