Gönderi

Şair Lucretius, adı henüz konmamış bir varoluş kaygısının içten içe kemirdiği şu bıkkın aydınlar kuşağının kuşkusuz en iyi temsilcisidir. Bu yalnız ve sakin bir biçimde karamsar adamın, korkuların -ölüm korkusu, tanrı korkusu, ceza korkusu, hastalık, acı ve vicdan azabı korkusu- yiyip bitirdiği bir insanlığa karşı acıma duygusuyla dolu olduğu görülür: “Herkes kendinden kaçmaya çalışıyor, kuşkusuz başaramıyor, kendine rağ­men kendine bağlı kalıp kendinden nefret ediyor.” Böyle bir kaygı, ancak bizimle birlikte yok olabilir. Lucretius, İÖ 55 yılında, yaklaşık kırk beş yaşında intihar eder.
33 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.