Gönderi

Yaşanmamışlıklar Tehlikelidir
Yaşanmamış geçmiş, yani yaşayabileceğiniz ama yaşamadığınız o anlar, çiçek açabilecek ama kaçırdığınız aşk ilişkileri, söyleyebileceğiniz ama aptalca bir şeye takılıp kaldığınız için kaçırdığınız şarkılar... Size psikolojik yük olan ve her geçen gün daha da ağırlaşan şey yaşanmamış geçmiştir. Yaşlı bir adamın sinirlenmesi de işte bu nedenledir. Bu onun hatası değil. Neden bu kadar sinirli olduğunu, en ufak şeyin bile kendisini neden böyle sinirlendirdiğini, neden sürekli öfkeli olduğunu, neden başka kimsenin mutlu olma- sına izin veremediğini bilmez o; dans eden, şarkı söyleyen, atlayıp zıplayan, sevinen çocukları görmeye neden katlana- madığını, neden herkesin sessiz olmasını istediğini de... Ken- disine neler olduğunu bilmez. Bu çok basit bir psikolojik olgu: O hiç yaşamadan koca bir hayat geçirmiş. Çocuk dans etmeye başladığında, içindeki çocuk dans etmekten bir şekilde alıkonmuş, çünkü bu saygın, onurlu bir davranış olarak görülmediğinden belki de ailesi, büyükleri ve hatta kendisi buna engel olmuş. Komşuların karşısına çıkartıldığında, "Bakın bizim çocuğumuza, ne kadar de sessiz, sakin, uslu bir çocuk, kimseyi rahatsız etmez, yara- mazlık yapmaz," diye övmüşler onu. Çocuğun egosu bundan tatmin olmuş. Her neyse işte, sonuçta dans etme fırsatırı kaçırmış. Şimdi de bu çocuğa kesinlikle katlanamıyor, onu hoş göremiyor. Aslına bakarsanız incinen onun yaşanmamış çocukluğudur. Bu onda bir yara bırakmış. Peki ya sizler kaç tane yara taşıyorsunuz? Binlerce yara var ardı ardına dizilmiş olan; hayatınızın ne kadarının yaşamadan öylece geçip gitme sine izin verdiniz?
·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.