İstanbul'da yaşayan aydın bir genç olan Demir Bey, Osmanlı'nın son zamanlarındaki milliyetçilik akımından etkilenir ve Türkistan'a giderek Ordaki Rus esirliği altındaki Türklere millet bilincini aşılamak için bütün hayatından, aşkından, hayallerinden vazgeçer.
Kitap açıkçası bu uğurda uğraşmanın kutsal bir şey mi yoksa gereksiz bir şey mi olduğunu sürekli sorgulamamızı sağlıyor. Ben bu Türk klasiğimizi öneriyorum. Sıkılmadan rahatça okunacak bir kitap.