Gönderi

Türk ordusunda hakim olan damarın Kemalist olduğunu dünya alem biliyordu. Bu da son tahlilde antiemperyalist ve laik olmak anlamına geliyordu. Bu iki değerle at başı giden üçüncü değer milliyetçilikti. Türk ordusu milliyetçiliğe, ırkçılıktan farklı bir anlam yüklüyordu. Askerin milliyetçiliği, daha çok vatanseverlik olarak okunmalıydı. Ordu, ırkçı olmadığı gibi mezhepçi de değildi. Zaman içinde, ClA’in, Pentagon'un, Beyaz Saray’ın en başta gelen hedefi Türk ordusunu Kemalist çizgiden ayırmak olacaktı. ABD'li analistler, daha ırkçı, daha dindar, daha mezhepçi bir ordunun hem Türkiye coğrafyasında hem de Ortadoğu’da işlerine çok daha fazla yarayacağının farkına varmaya başlamışlardı.
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.