Gönderi

“Ruhuma musallat olmuş o uçurumların kenarında yaşayabilmek için aylardır bıkmadan usanmadan çocukluğumun yüzlerini, sokaklarını, ağrılarını yazıyorum. Delirmişçesine, hafızamın kuytu, karanlık, ıssız yerlerine, çocukluğuma, ilk gençliğime, utançlarıma, kavgalarıma bakıyorum bir şeyler bulabilmek için. Ne arıyorum? Bu kadar öykünün içinde aradığım nedir? Bir kere de mutlu bitsin şu hikâyelerin sonu diyenlere ne cevap vereceğim?” Bir kere sevdiğinin yüzüne baksa ölecek âşıklar… Güzelliğini bir yara gibi taşıyan kadınlar… Gururundan ölenler, gidenler, tam söyleyecekken susanlar, yıkık krallıkların prensesleri…
·
34 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.