Gönderi

Burak bir yorumu yanıtladı.
Ahzâb Suresi, 59. Ayet
Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına -dışarı çıktıklarında- dış örtülerini* üzerlerine salmalarını söyle! Bu, onların bilinmesi ve incitilmemesi için uygun olandır. Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir.
·
218 views
L. G. okurunun profil resmi
Featured Comment
Hocam ben bu âyette en çok cilbabın mahiyetini merek ettim. Dediğiniz gibi cilbab sadece çarşaf demek değil. Ferace de cilbab hükmünde, fakat nur süresi 31.ayet ile bağdaştıracak olursak başörtüsü büyük olacak. Yani omuzların üzerini örtecek.
Burak okurunun profil resmi
Nur Suresi 31. Ayette cuyubu örtmek ifadesi geçiyor hocam. Cuyub göğüs, sine bölgesine verilen isim. Neml 12 ve Kasas 32'de de Hz. Mûsâ'ya elini göğsüne sokması emredilirken cuyub kelimesi kullanılıyor. Cuyub omzu kaplayan bir bölge değil, göğüs bölgesiyle sınırlı. Dolayısıyla omzu kapatma işi himarın yani başörtüsünün değil, cilbabın işi. Göğüs ve omuz bölgesini hem himar hem cilbabla örtmek de mümkün elbette fakat emredilen bu değil. Emredilen, baş ve göğüs bölgesini himarla yani başörtüsüyle, vücudun kendiliğinden görünen kısmı dışındaki diğer yerleri de cilbabla yani dış giysiyle örtmek.
2 next answer
Burak okurunun profil resmi
*: Nûr Suresi 31. Ayette kadınların örtünmesiyle ilgili olarak ‘kendiliğinden gözükenler dışında ziynetlerini göstermesinler’ denir. Kendiliğinden gözükenler, sosyal hayatta görünmesi zaruri olan el, yüz ve ayaklardır. Kendiliğinden görünenlere el yüz ve ayakları dahil etmek makul gözükmemektedir zira el, yüz ve ayaklar, farz kılınan bir eylemin anlatıldığı abdest ayetinde tek tek sayılırken, bu ayette farz kılınan bir başka eylemden bahsedilirken sayılmaması makul gözükmemektedir. El, yüz ve ayakların örtünün dışında bırakılması, örtülmesinin yasak olduğu anlamına da gelmez, örtülmemesi konusunda bir serbestlik verildiği anlamına gelir. 31. Ayette bahsi geçen himar ile birlikte giyilmesi söylenen cilbabın büyük başörtüsü olduğu yorumu da sorulara gebe bir yorumdur. Zira Nûr 31’de himar denilen başörtüsünün kullanılması farz kılınmışken, bir başka ayette başka bir başörtüsü çeşidinin emredilmesi, önceki başörtüsünü nesh etmiş olur. Fakat Kur'an ayetlerinin birbirlerini nesh etmesi mümkün değildir, aksi takdirde hâşâ Allah önceki ayeti boş yere indirmiş olur. Öte yandan himarın yakalara da salınması söylenirken, cilbab için bir yer tayini yapılmaması hem farklı kategoride eşyalar olduklarını, hem de cilbabın tüm vücuda salınması gerektiğini göstermekte gibidir. Bu bilgiler ışığında, himarla birlikte giyilmesi emredilen bir diğer örtü olan cilbabın sadece çarşaf olduğunu söylemek de doğru değildir. Çarşaf da cilbaba girer fakat tek cilbab çarşaf değildir. Cilbabın giyilme sebebi ayette ‘bilinmeleri ve incitilmemeleri için’ olarak anlatılır. Bilinmekten kasıt, cilbab giyenlerin iffetlerini korumak isteyen kimseler olduklarının bilinmesidir. Bu bağlamda karşı tarafta cinsel bir istek uyandırmayacak, dikkat çekmeyecek şekilde ve vücut hatlarını belli etmeyecek ölçüde olan her türlü dış giysi cilbaba dahildir denebilir. Bununla birlikte cilbab giymeyenlerin iffetlerini korumak istemedikleri ve incitilmeye lâyık oldukları yorumunu yapmak da yanlıştır. Nûr Suresi 30. Ayet, karşı tarafın davranışından bağımsız olarak erkeğe 'bakışını kısmasını ve iffetini korumasını' emretmektedir. İffeti korumak ve diğer insanlarla ilişkide bakışı kısmak konusunda iki cinsiyetin de ayrı sorumlulukları mevcuttur. Her şeyin doğrusunu Allah bilir.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.