Gönderi

272 syf.
6/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Filmlerini, dizilerini küçükken izlediğimi hatırladığım meşhur Frankenstein hikayesini okudum. Çoğu kişi gibi ben de uzun yıllar canavarın adını Frankenstein olarak biliyordum. Meğer o canavarı “yaratan” adamın adıymış. :) Yazar henüz 18 yaşındayken rüyasında gördüğü kabusu hikayeleştirmiş. Daha sonra 1818 yılında yayımlanan hikayeye çeşitli eklemeler yapmış. Bu eklemeler kitapta zaman zaman fark edilse de akıcı bir kitap. Tabii yazıldığı tarihteki var olan, şimdilerde değişik gelen anlatım dili pek çok yerde göze çarpıyor. Kitap ilk bilimkurgu eserlerinden sayılıyor. Frankenstein ölü bedenlerin parçalarını bir araya getirip, bir şimşekten aldığı enerji ile bu bedene can veriyor. Sonradan pişman oluyor, ondan tiksiniyor. Yarattığı bu şeye bir isim bile vermiyor. Canavar, ifrit, şeytan, yaratık vs. şeklinde hitaplarla anlatıyor eserini. Sinema dünyası da hikayeyi çok seviyor. 1931 yılında yapılan filmdeki canavarın yüzü popüler oluyor. Frankenstein denilince o yüz aklıma gelir hep. Daha sonrasında pek çok dizi ve film çekiliyor. Bazıları hikayeye bağlı kalmış, bazıları ise çok çok değiştirmiş. Hikayeye en bağlı kalan film sanırım 1994 yapımı olan. Aslında kitap hakkında söylenebilecek daha çok şey var. Eski gotik bilimkurgu okumayı sevenlere okumalarını tavsiye ederim.
Frankenstein Ya Da Modern Prometheus
Frankenstein Ya Da Modern PrometheusMary Shelley · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202014,3bin okunma
·
18 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.