Devlet yönetimi, giderek özelleşen ve liberalleşen bir toplumun mensuplarının şikâyet ve taleplerini neredeyse hiç iletmedikleri bir adrestir. Kendilerine defaatle kendi zekâlarına, becerilerine ve endüstriye güvenmeleri ve yukarıdan kurtuluş beklememeleri söylenmiştir. Şayet bireysel mutluluğa giden yolda tökezler ya da bir kazaya uğrarlarsa bu onların kendi miskinlik ve tembelliğidir. Yöneticilerin vatandaşların kaderiyle ilgili tüm sorumluluklardan sıyrıldıklarını düşünmeleri mazur görülebilir (pedofilleri hapsetmeleri, sokakları fırsatçı hırsızlardan, serserilerden, dilencilerden ve diğer tüm istenmeyen kişilerden arındırmaları ve terör şüphelilerini gerçek teröristlere dönüşmeden yakalamaları hariç). Vatandaşlar kendi yeteneklerine -oldukça yetersiz- ve kendi inisiyatiflerine -berbat derecede kafa karıştıran- terk edildiklerini hissederler.