Gönderi

İhtiyar anlatıcılar, Siirt'ten gelirken eski hikâyelerini de yanlarında getirmişler. Birkaç parça eşyanın arasına uzun hikâyeler katıp gelmişler. Akşam olduğunda, erkekler işlerinden, yaşlılar çay ocağından döndüklerinde, konağın bahçesine, sofasına, geniş bir odasına toplanıp anlatıcı ihtiyarların hikâyelerini dinlemeye koyuluyorlar. Hem de nasıl hikâyeler! Bazıları günleri, haftaları buluyor. Sona ermesi tam bir ayı bulan hikâyeler var. Hz. Ali'nin cenkleri, Şahmeranlar, cinle- rin insanlara musallat olduğu hikâyeler, ulu kimselerin yaşadıkları olağanüstü olaylar, dinî kıssalar, peygamber hayatları, öylece akıp giden sonu gelmek bilmeyen hikâyeler. Anlatıcı ihtiyar başlıyor hikâyeye. Hikâyenin bir başı var ama sonu nedir, nasıl devam eder orası bazen belirsiz. Anlatırken kendinden bir sürü şey ekliyor yaşlı adamlar. Hikâyenin en can alıcı yerine geldiğinde, "Bu gece bu kadar yeter!" diyor yaşlı adam. Herkes tepki gösterdiğinde "Yarın devam ederiz" deyip uyumaya gidiyor. İnsanlar merak içinde kalıyor ve ertesi akşam hikaye kaldığı yerden devam ediyor.
76 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.