"Geçmişin küllerini eşelemekten ne zaman vazgeçe-ceksin? Vazgeç artık, nafile, o küller arasında bir kıvılcım ateş bulamayacaksın. Belki bir zamanlar, bütün resmi tarihi tutuşturacak kadar büyük birer ateştiler. Yana yana kor közlere döndüler ve en so-nunda söndüler. Şimdi ise, geriye kalan külleri de rüzgârların önünde savrulup dağılıyor.
Işığı, boşuna batıda arama, güneş doğudadır. Sığın-dığın tapınaklar çoktan yerle bir edildi. Kalelerin yıkıldı. Yıkıntılar üzerinde gelecek kurulmaz. Geleceğini, geçmişinin köklerinde ara.
Işığın kaynağını, köklerinin beslendiği kaynakta ara, suyunu içtiğin pınara eğil ve onun tanıklığını gör, ama suya tükürme."