Uzaklarda bir yere yerleşip insanlara karışmadan, kimseyle konuşmadan yaşamaya başladı. Geçen yıllara rağmen kendine yalnızlıktan daha iyi bir dost bulamadı. Ailesiyle bir daha görüşmemiş, anne babasının ölümünden dahi haberdar olmamıştı. İnşaatlarda beden işçiliği yapıp karnını doyuruyor, başka bir şeye ihtiyaç duymuyordu. Ömrünü böyle tüketmiş, altmış üç yaşında öldüğünde, yaşı kadar yaşayamamıştı. Birkaç parça eski püskü kıyafetten başka varlığı yoktu. Kimseye belli etmeden yüreğinde taşıdığı keder belki de başka bir şey edinmesine mâni olmuştu. Yüreğine yuvalanmış hüzün, sahip olduğu dipsiz yalnızlık ve geçmişin acı hatıralarından başka sermayesi olmayan yaşlı adamın kalbi, bu hayata daha fazla dayanamamıştı. Otopsi raporu bunu doğrulamıştı. Kader, merhametli yüzünü ona sadece ölümü uykuda gönderirken göstermişti.
·
65 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.