Kalemimi bıraktım ve dinlenmek için başımı masaya koydum, hayli yorulmuştum. Kelime ararken yaşadığım zorluk yetmezmiş gibi bir de bulduklarımı vücudumdan geri kalan parçalarla yaz-maya çalışıyordum.
Karakterler tuhaflaşmıştı çünkü sol elimle yazdığım için satırlar kayıyor ve harfler, sözcükler ağlıyormuşçasına b elirsizleşiyor du. Kağıtlarımı toparlayıp düzenli bir biçimde yerlerine koydum.
Yazdıklarımın R.'nin i stediği hikaye olup olmadığından emin de-ğ ildim fakat en azından sonuna kadar gelebilmiştim. Arkamda ona b ırakabileceğim tek ş ey olan roman artık bitmişti.
Romanların yok oluşundan kısa bir süre sonra, hikayemi bu noktaya getirebilmek adına türlü dolambaçlı yollardan geçmiştim
Adadaki herkes neler olacağını biliyordu fakat kimse sesini çıkarmamıştı. Korkmuyorlardı. Kaçmaya da çalışmadılar. Yok oluşların doğasını kavrayıp ona karşı koymak yerine teslim oldular.