Gönderi

Hz. Ebu Bekir
Efendimiz in (sas) o haneye gidişi, hane sahibi olan Hz. Ebû Bekir'in heyecanlandırıyordu ve Hz. Ebu Bekir o anda gözyaşlarına boğuluyor ve tek bir cümleyi zorlukla ancak söyleyebiliyordu: "Es-sohbe Ya Rasülallah?/ Yol arkadaşlığı mı Ya Resülullah?" Efendimiz (sas) "Evet, yol arkadaşlığı" diyordu. Bunun üzerine Hz Ebû Bekir, daha da seviniyor ve sevincinden gözyaşlarına hakim olamıyordu. Bu tabloya şahit olan Hz. Aişe validemiz şöyle diyecektir: "O güne kadar bir insanın sevincinden böylesine ağladığını görmemiştim. " Neye seviniyor, neye ağlıyordu Hz. Ebû Bekir? Hicret yolunda Efendimiz'e (sas) arkadaş olmak ne demekti? Başına yüz deve konmak demekti. Ölü ya da sağ Medine'ye varmadan tutuklanmak demekti. İşkence demekti ölmek demekti. Bir insan işin sonunda ölüm olan bir yolculuğa nasıl sevinir? Eğer o insan yolculuğa çıkacağı insanı, ölümüne bir sevda ile severse, gerçek bir sevgi ile ona bağlanmışsa elbette böyle sevinecektir. Çünkü sahâbenin sevdası, Ebû Bekir'in sevdası, ölümüne bir sevda idi. Hz. Ebû Bekir'i de sevindiren, sevdiğinin yolunda ölme yani ölümlerin en güzeli olan şehadet imkânını yakalamasından başka bir şey değildi.
·
29 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.