Haddimiz olmadan Nebiler Nebisi'ne ithafen...
SANA BENZETİLDİĞİ İÇİN UTANMIŞTIR GÜL
Sana benzetildiği için utanmıştır gül
Bundandır kızarması
Ve Seni gördüğü için duygulanmıştır dünya
Bundadır ara sıra yağmur olup ağlaması
Bir tek şahıs söyleyin bana
Böylesine sevilen,
15 asır sonra Parmağına diken batmış denilince
‘Öleydim de duymasaydım’ denilen
Kızmak ve kızdırmak şeytanın işi Sabır Senin
Ve biz kınarken birbirimizi
Aynı hedeflere, farklı yollardan gitmek isteyen düşüncelerimizi
Caminin ortasına eden, edepsizliğe dayanan sabır taşı Senin.
Ve biz Türküz diye övdük, birden parlayan sinirimizi
Aradık durduk eşitlik, özgürlük, kadın hakları, insan hakları.
Oysa Sen 15 asır önce gördün sadece insanı, insan olmayı..
Affet bizi Nebiler Nebisi
Ümmetinden 10 yaşında bir kız çocuğu
Okumak istiyorum deyip bakınca gözümüze
Önce kız çocuğu okumaz dedik
Sonra okuyacaksan başını aç dedik Büyük sevabı için günahı şart koştuk ona
Oysa ‘oku’ idi ilk gelen vahiy Sana
Affet bizi Ey Sevgili Ümmetine, yani Sana yaptıklarımıza
Senin, toprağa gömülmekten kurtardığın kız çocuklarını
Biz cahilliğe, cahilliğimize gömdük
Ve bizim için dua etmesini istedik o çocuktan
Layık olabilmek için şefaatına
Aradık durduk medeniyeti
Önce şapkada, sonra yatta, villada.
Ve yaparken görkemli villalarımızı
Hiç düşünmedik, üstüne titrediğin zekatlarımızı
Biz bir aydınlık aradık durduk hep
Ay Senden aldığı ışığı her gece saçarken
Medeniyeti uzakta aradık hep, mutluluğu ve insanlığı
Geriye bakmak hiç aklımıza gelmedi Ya da bakınca, duyduk gerici diyenleri Utandık, gittik ileri
Ve aştık çoğu zaman haddimizi
Affet bizi ya Resulallah
Biz bir ışık, güzellik aradık
Şehvete, günaha saptık
Görmedik her gece Ayın Senden alıp saçtığı ışığı