Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

MUHALİF...
1980 askeri mahkeme duruşmasından başlayarak okuyuculara genç bir aktivist ve köşe yazarının işkencelerle dolu dört yıllık mahkûmiyetinden, dini ve siyasi geçmişinden bahsedeceğim. 1981 yılında askeri mahkeme tarafından yargılanmam, kışkırtıcı bulunan makaleler yazmam sebebiyle olmuştu. Sokrat’ın başına gelenlere benzer uygulamalara maruz bırakılmıştım. Mahkemeye götürülünceye kadar hakkımdaki suçlamaların bile ne olduğunu bilmeden hücreye kapatılmış, duruşmadan evvel bir avukatla görüşme ve savunma hazırlama haklarından mahrum kalmıştım. Askeri hâkimlerden önce bir askeri savcı tarafından yargılanmıştım. Davamı savunmak ve hakkımdaki ithamlara cevap vermek için sadece birkaç dakikalık zaman içerisinde doğaçlama olarak ağzımdan çıkanlar, ideallerime olan bağlılığımı yansıtmış ve beni muhaliflerin gözünde bir kahramana dönüştürmüş ve aynı zamanda özgür insanlar için de anlamlı bir örnek oluşturmuştu. “Atinalı hâkimler Sokrates’i ölüme mahkûm ettiklerinde hatalıydılar. Galileo’yu mahkûm ettiğinde ise engizisyon mahkemesi hatalıydı. Aynı şekilde siz de dini inançlarım ve siyasi fikirlerimden ötürü beni işkenceye ve hapse mahkûm ettiğiniz için hatalısınız. İki seçeneğiniz var: Ya beni hapse atacaksınız ya da istifa edeceksiniz.” O zamanlar konuşmamdaki ironinin farkında değildim. Arzuladığım teokratik sistem gerçekte baskıcı öğretilerden ve Orta Çağ kalıntılarından meydana geliyordu. Bu sistem özgür düşünebilen herkesi kâfir ve mürtet sayarak, ağır cezalara maruz bırakıp, dünyayı da özgür düşünenler mezarlığına dönüştürmekten başka bir işe yaramazdı. Bu sistemin, rüyalarımın sisteminin, beni düşüncelerimi özgürce ifade etme şansından yoksun bırakacağının farkında değildim. Aslına bakılırsa rüyalarımdaki devlet şu an kendisine karşı mücadele ettiğim devletten bile daha kötü olacaktı. Bu gerçeği ancak, İran ve Afganistan’daki kahramanlarımın hayal kırıcı dönüşümlerine şahit olduktan sonra fark edecektim. İktidarı ele geçirdikten sonra İranlı özgürlük savaşçısı mollalar, zalim parazitlere, Afgan mücahitler ise acının ve cehaletin savunucularına dönüşeceklerdi...
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.