Gönderi

Câhiliye hukuku tabiriyle İslam'in gelmesine kadar Arap toplumunda geçerli olan hukuk kurallari bütününü kastediyoruz. Câhiliye hukuku, örf-âdet hukuku niteliğinde olup, belli bir yasama yetkisi kullanilarak oluşturulmuş değildi. Câhiliye döneminde Arap toplumu, sosyolojik bakimdan henüz devlet biçiminde yapilanma aşamasina ulaşamamişti. Kabileler halinde yaşiyorlardi. Toplumsal yaşam da, zaman içinde oluşan örf-âdet kurallarina göre düzenleniyordu. Hukukî bir çekişme durumunda başvurulabilecek bir yargi organi da mevcut değildi. Hukukî çekişmeler, genellikle kabile reisleri ya da kâhinlerin hakemliğinde ve geçerli olan örf-âdet hukukuna göre çözümleniyordu. Örf-âdet kurallarina ya da hakemlerce verilen kararlara uymamanin yaptirimi hukukî değil, sosyal nitelikliydi. Sosyal yaptirim, örf-âdet kurallarini ihlâl eden kimse bakimindan etkili bir yaptirim türü olmakla beraber, her zaman suçla oranli ve dengeli olmadiği gibi, ayni suça her zaman ayni tepki gösterilmediğinden istikrarli da değildir AOF-Ilahiyat-Islam Hukukuna Giriş
·
1 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.