Jakob'u uyarmışlardı. Elise, şapkacı dükkanındaki yardımcısı Süryani Hanım, götürülmeden bir hafta önce ona yalvarmıştı. Ermeniler'in götürüldüğüne dair söylentiler duymaya başlamıştı. Komşular, başka mahallelerde jandarmaların bazen gece yarısı gelip erkekleri topladığını anlatmışlardı. Annesi kaçsın diye yalvarmıştı. Jakob soyadının ölüm fermanı olabileceğine inanmayı reddetmiş, hepsine gülüp geçmişti. Ne de olsa birçok kimliğin, dinin ve dilin yüzyıllar boyu bir arada var olduğu Smyrna'da yaşıyordu. Bu şehirde cümleye bir dilde başlayıp başka bir dilde bitirebilirdiniz, kimse bunu yadırgamazdı. Farklı dinlerden kimselerin evlenmesi yaygın olmamakla birlikte, bir Müslüman'ın büyükannesinin Yahudi olmasi, adı Achilles olan birinin babasının adının Ahmet olması, bir Patterson'ın Ermeni ataları olması da duyulmamış şeyler değildi.