Yine Stefan Zweig klasiği...küçük bir köyde postane memuresi , tek düze bir yaşam bu yaşam içinde geçim sıkıntısı ve hasta bir anne ve bakımı ...ani gelen bir telgraf sonrasında yaşanılan değişim rüzgarı....Yazar bu eserinde ,her zaman ki gibi olağan üstü karakter analiziyle ,birbiri içerisine giren farklı duygularla ,gerilim dolu ,korku ihtiras,heyecan .... farklı serüvenler ve hiç dinmeyen savruluşlar...savaş karşıtı düşüncesinin en belirgin örneklerinden olan eser , yaşamdaki uçurumları ve kızgınlığın ,nefretin, çaresizliğin eline geçmiş hayatlar....okunması dileği ile....ben çok sevdim :)