"Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens" kitabının ardından büyük bir iştahla başladığım kitabın sonuna nihayet erişebildim. Hayatın cilvesi olarak adlandırabileceğimiz bazi aksilikler eşliğinde ilerlerken günde ancak 25-26 sayfa ortalama ile bitirebildim. Bu duruma rağmen olaylar ve hikayeler arası kopukluk yaşamadığım için mutluyum. Gevezeliği kısa kesip kitap hakkında ufak bir değerlendirme yapmak istiyorum.
İlk kitabında bizi geçmişle yüzleştirip günümüze ulaştıran Harari, serinin ikinici ve muhtemelen son kitabında ise bizi bugünden alarak çağımızın ihtimal ve imkanlarının gidişatıyla şekillenmiş yarınların senaryolarıyla başbaşa bırakıyor. Teoriler bazen aklınıza yatarken, bazen ise "Hadi oradan!" diyebiliyorsunuz. Ne var ki yazarın da belirttiği gibi bu bir kehanet kitabı değil ihtimallerin değerlendirmesi. O yüzden eleştirel tavrımızı takınırken ipleri biraz gevşetip, geçmişimizi göz önünde tutmakta fayda var. 1917 yılında yaşayan bir insana bugün yaşadığımız dünyayı anlatmaya çalışsanız alacağınız tepkiler nasıl olurdu dersiniz?
Neredeydik? Neredeyiz? Nereye doğru sürükleniyoruz?
Eğer bu soruların cevaplarını arıyor, merak ediyor, sorguluyorsan Harari'nin teorilerine bir göz atmanı tavsiye ederim.