Nasıl olur da bir insanin ardindan yazılacak mersiye ona sağlığında okunabilirdi?
Bir acı nasıl yaşanmadan kaleme alınabilirdi?
"O da bisey mi?" diye gülümsedi Hâmid:
"Ben Makber ile Hacle yi aynı zamanda, ayni odada, aynı masanın iki başında yazdım. Biri mâtemin şiiridir; öteki neş' enin..."
Çelişkiyi, mahcup olunacak bir zaaf değil, ıftihar edilecek bir ganimet gibi taşıyordu ruhunda..