Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Anladığım
Platon'dan Sokrates Diyalogları Çoğunlukla hiçbir yere varmayan diyaloglar bizi belli bir yolda yürümeye zorluyorlar aslında... Sokrates, bu diyaloglarda bizi, zorla belli bir felsefe yapma biçimine sürüklüyor. Öncelikle felsefe yapmanın esasen bir temellendirme etkinliği olduğunu, -Sokrates’in sorularına verilen yanıtlar monolog biçiminde olmamalı-, diyalog biçiminde olması gerektiğini öğreniyoruz. Bizi sorularına cevap vermeye zorluyor, verdiğimiz yanıtları temellendirmeye zorluyor, yeni cevaplar bulmaya zorluyor… Çünkü temellendirme adım adım ilerleyen bir şey. Yanıtlar diyalog biçiminde geliştiğinde, karşı taraftan atılan her adımı onaylayıp onaylamadığını söylemesi bekleniyor. Onaylarsa ilerlemeye devam ediliyor, onaylamazsa bu sefer neyi onaylamadığını söylemesi bekleniyor, itiraza göre argüman gözden geçiriliyor. Bu yüzden, diyaloglarda Sokrates her seferinde bir kişiyi seçip onunla adım adım ilerliyor.  Monologda zorlama yok, çürütülebilirlik yok. Kolayca hızlı geçişler yapabilir, argümanlardaki boşluklar gizlenebilir. Sokrates’in sofistlerde eleştirdiği şey temelde de budur zaten. Sofistler her konuda konuşup herkesi ikna edebiliyorlar, çünkü monologları söylediklerinin temelsizliğinin görülmesini engelliyor. Onların sözünü kesip itirazlar yöneltmemize, onları çürütmeye kalkmamıza izin verilmiyor. Bu yüzden Sokrates sofistlerle de diyalog biçiminde konuşmaya çalışıyor, onlarla konuşmaya başlamadan önce uzun monologlar yapmama konusunda bir ön anlaşmaya varmayı öneriyor. Sokrates’in mahkemede kendisini savunurken karşılaştığı güçlük de aynı. Mahkeme Sokrates’ten kendisini monolog şeklinde savunmasını istiyor. Sokrates bu konuşma biçiminin alışık olmadığı bir şey olduğunu söylüyor ve insanları ikna edemeyeceğini baştan biliyor aslında. Çürütülebilir olmak ikna edici olabilmenin koşulu çünkü Sokrates için. Sokrates açısından felsefi tartışma bir entelektüel sohbet değil, herkesin tatlı tatlı söz aldığı bir söz şöleni değil. Sohbeti felsefi tartışmadan ayıran en büyük özellik sohbetlerde karşımızdakini ikna etmek gibi bir amaç gütmememiz. Sohbet ederken amacımız güzel vakit geçirmek. Temellendirme ya da gerekçelendirme adım adım bu hedefe ulaşma yolu. İlk adım da ortak öncüller. Yanıtını kabul etmeyen birine gel, önce şu konuda anlaşalım demek zorunda. Sonra, şu konuda da anlaşıyoruz demektir, o zaman şunu da kabul edeceksin, şunu da, şunu da… Son adımımız ise soruya verdiği yanıt olacak. Elbette daha attığı ilk adımda tartışma çıkabilir, ortak argüman bulunamamış olabilir; o zaman daha geriden tekrar başlaması, ilk adımını temellendirecek daha temel bir argüman öne sürmesi gerekir. Ortak bir argüman bulunana kadar bu böyle gider. Bulunamazsa da tartışma başlamadan biter. Not: İnternetteki farklı sitelerden alıntılarla desteklenmiştir.
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.