Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gökyüzü pırıl pırıldı. Güneş ısıtıyordu. Toprak tütüyordu, kokuyordu. Bütün ağaçlar çiçeğe durmuştu; dallar beyazların en güzel beyazları, pembelerin en güzel pembeleri ve yeşillerin en gençleri ile göz ve gönül alıyordu. Ama mescidin yanındaki badem ağacının erken açan pembeleri kararıp kavrulmuştu.Osman bey gazi, onu gördü ve Aykut Alp'i hatırladı. Aykut Alp'in söylediklerini hatırladı. -''Aldandılar yazık.'' Hoş sözlü Ak Temür, o zaman, -''Akılsızdır onlar '' demiş ve eklemişti: '' İki parlak güneşe aldanıverir, sonra da karda, ayazda kavrulur giderler.'' Ama Dursun Fakı' yı görmüş, toparlanmıştı: -''Aykırı konuştuysam bağışla.'' Yoo; aykırılık yoktu sözlerinde. Sadece bir şeyler düşündürmüştü Dursun Fakı'ya. -''Baharı müjdeler onlar.. özlediğimiz baharı...'' Çünkü, özlenen baharlar vardır..soyca, sopça, ümmetçe özlenen baharlar. Ve onların müjdecileri, badem ağaçları vardır.Gün döndüğünü önce onlar duyar, sezer, anlarlar. Müjdelerler baharı. Bahar gelmiştir. Duyan gönüller, gören gözler. düşünen kafalar müjdeyi alır.. hazırlanır. Sanki yaylaya göçün hazırlığı başlamıştır..gecikilmemek için. Gereğini yapmak, gereğini vaktinde yapmak için. O müjdecilerin yüzünden ve sayesinde. Hava dönebilir. Kış geri dönmüş olabilir. Müjdecileri don vurabilir. Amma müjde şaşmaz; duyanlara, anlayanlara kazandırır. Ki bahar gerçekten gelmiştir. Müjdecilere minnet..müjdecilere rahmet.
Sayfa 221
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.