Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

168 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Osmanlı döneminden kesitler sunan Zülfü Livaneli'nin bu eseri, yazarın ele aldığı konuyu anlatış biçimindeki ustalık ve kendine has üslubuyla bir çok ülkede kendine büyük yer edinmiş ve Balkan Edebiyat Ödülü'ne de sahip olmuş. Kapak tasarımı için Paul Desire Trouillebert'in bir tablosundan yararlanılmış. Konunun geçtiği yer Topkapı Sarayı'dır. Habeşistanlı Süleyman ağanın küçüklüğünde yurdundan kaçırılıp yolda hadım edilerek Osmanlı Hanedanlığı'na köle oalrak getirilmesi, haremin hakimi yapılması ve padişahın sadık kulu olarak çalışmasını anlatıyor. Eser bu karakterin ağzından ve de çoğunlukla onun hisleri üzerinden ilerliyor. Romanda ismi verilmeyen gerçek şahıslar ise; tahta ilk geçen ve kardeşlerini öldürtmeye çalışan büyük oğul 4. Murat, annesi tarafından öldürülmekten kurtarılan diğer oğul Deli İbrahim, onların annesi-büyük valide- Kösem Sultan ve iktidardan uzaklaştırılmak istendiği için validesi tarafından saray mahzenine hapsettirilen Deli İbrahim'in oğlu Avcı Mehmet'tir. İlk baktığınızda tarihi bir eser gibi görünse de tam anlamıyla öyle olmayan; ana karakterinin ağzıyla köle-efendi ilişkisini ve iktidarın bir zehirli yılan gibi insanları eline alışını, kendisine çekişini anlatmak istiyor. Mutlak iktidar sahibi olma fikrinin insanın tüm benliğini bir zehirli yılan gibi sarması ve akrabalık bağı, vicdan, duyarlılık gibi unsurların hiçbir öneminin kalmadığı açıkça görülüyor. Geçmişte de gelecekte de aslında dönem özelliklerinden kaynaklı değil de, insanın doğasının bencilliği ve her şeye sahip olma içgüdüsüyle oluşan bu durum, zamanla sadece şahısların ve olayların değişmesiyle kendini günümüzde de gösterebiliyor. Dikkat edilecek bir diğer nokta da yazarın -ana karakter Habeşistanlı Süleyman ağa ve cariyeler dışındaki- kişilerin gerçek isimlerini vermemesi ve sadece bu kişilerin şahsi bazı özelliklerini, o dönemde yaptığı bir takım şeyleri anlatarak okuyucuya merak ettirmesidir ve araştırma isteğine sokmasıdır.. Aslında bununla yapılmak istenen olayların şahıslar ve dönem üzerinden değerlendirilmemesi ve asıl konuya odaklanılmak istenilmesidir. Zamanla dikkatimizi çeken diğer nokta ise; sadık köle Süleyman ağanın zamanla yaşananlar dolayısıyla çabucak etkilenip efendisinden nefret etmesi, yeni padişaha hemen bağlanması, can havliyle Kösem Sultan'a da birden büyük bir sadakat duymasıdır. Burada ana karakter bir çok iç çatışma yaşamaktadır. Ayrıca iktidarın büyük kuvvetinin ve çekim gücünün insanları nasıl etkilediği gösterilmeye çalışılmıştır. Son olarak Zülfü Livaneli ile yapılan söyleşiden bir açıklamasını alıntılayacağım: Romandaki temel eksen, iktidarın çevresinde ışık görmüş, pervaneler gibi dönen insanlar üzerine kurulu. İktidar; insanları değiştiriyor. İktidar görkemi öyle bir şey ki, "bakışıyla her canlıyı kımıltısız hale getiren bir engereğin bile gözünü kamaştırıyor".
Engereğin Gözü
Engereğin GözüZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201916,2bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.