Gönderi

... çamurlu ve balgamlı kaldırımlardan portakal, elma kabukları, üzüm salkımları toplayıp bunları yiyorlardı. yeşil erik çekirdeklerini kırıyorlardı dişlerinin arasından, içinden çıkanı yemek için. sonra fasülye tanesi iriliğinde ekmek kırıntıları, pislikten simsiyah olmuş elma koçanları ki, insan kırk yıl düşünse bunun elma koçanları olduğu aklına getiremezdi; bunları atıyorlardı ağızlarına. evet bu iki adam yerden topladıkları bu pislikleri ağızlarına atıyor, çiğniyor ve yutuyordu. ve bu, Tanrı'nın 1902 yılının 20 Ağustos'unda, saat akşamın altısıyla yedisi arasında, dünyanın en büyük, en zengin ve en güçlü imparatorluğunun tam göbeğinde oluyordu.
·
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.