İnsanlar, doğuştan eşittirler: kullukta,fanilikte eşitlik. Ama menfi bir eşitlik bu.Sonra, iman sayesinden yeni bir eşitlik kazanırlar,kardeş olurlar. Rabbin lütuflarından aynı ölçüde faydalanacaklardır:hukuki ve müsbet bir eşitlik.
Kulun bütün haysiyeti :Mümin oluşunda. Kul, mümin olunca hukuki bir hüviyet kazanır, dilenciyi halifeye eşit kılan bir hüviyet.
İslâm için hürriyet felsefî değil, hukuki bir mefhum.Temeli : Câmianın bütün fertleri arasında tam bir hak eşitliği olduğu inancı .
Hükmeden ALLAH'tır , bu hakimiyet devredilemez. ALLAH , her ul-ül emr'i* otorite ile doğrudan doğruya techiz eder. Emir (veya Sultan) seçimle gelse de , durum değişmez. ALLAH'ın dışında cismani bir otorite yoktur. Vardır demek , ALLAH'a şerik koşmaktır. Ul-ül emr, ALLAH'ın aletidir sadece. İslâmiyet'te her türlü istibdada , ahkâm-ı Kur'aniyye dışındaki her türlü keyfiliğe karşı direnmek için bir çok yollar vardır.