Gönderi

Bir defasında Süfyan-ı Sevrí'nin üzüntülü olduğu görülmüş. Kendisine neden üzüntülü olduğu sorulunca şöyle cevap vermiş: Dünya menfaatı peşinde koşanlar için bir ticaret meataına döndük. Yanımıza geldiler, İslama hizmet etsinler diye ilim öğrettik, sonra kadı, vali ve Allah'tan korkmayan kahraman oldular çıktılar. İnsanlar nezdinde itibar kazanıp makam ve mevki sahibi olma aşkı, kuş yakalamak için kurulan tuzakların etrafına yem serperken duyulan hazza benzer. İnsanın mevki, makam, şan, şöhret dünya hayatında herşeye sahip olması kafesteki bir lokmalık hazdır. Bizden öğrendikleri ilmi, onlara verdiğimiz emaneti bu kafesin etrafına yem olarak dökenler, Allah'tan korkmadan bir lokmalık hazzın peşinden koşanlardır.
2 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.