Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

440 syf.
10/10 puan verdi
Masal merakımı, beni tanıyanlar bilirler fakat bu merakın belli bir yaştan sonra gün yüzüne çıktığını da ben, üzülerek itiraf etmek zorundayım. Hala da birçok masaldan bihaber olduğumun farkındayım. Elbette ki çocukluğumda annemin okuduğu masallarla uyumuşluğum oldu. Sonrasında annem ev işleri ile ilgilenirken ben, kendi kendime eğlenmek maksadıyla kitapları alıp o masalları okuyor gibi yaptım. Zihnimde kurduğum dünyaları, başka insanların kurdukları dünyalarla harmanladım ve belki de, yetişkin olmanın getirdiği başka şeylerle birlikte, bu gibi güzel olgular da elimden uçup gitti. Evet, yetişkin olmak, birçok çocuğun, kaybedecekleri şeylerin farkında olmadan ihtirasla istedikleri bir şeydir. Yetişkin olmakla elde edeceklerini gözlerinde büyütüp, bir an önce o zamanın gelmesini beklerler fakat zamanın bu, mükafat saydıkları şey karşısında kendilerinden aldıkları çok daha kıymetlidir. Bunu da gün gelince fark ederler elbet ama iş işten geçmiştir. Ah ahmak insanoğlu... John Connolly'nin bu kitabını okumaya, daha önce okuduğum "Büyü Gibi" adlı derlemede bir öyküsünü okuyup beğenmemle karar verdim. Yazar İrlandalı ve hakim olduğum bir konu olmasa da, İrlanda halk edebiyatının ve korku ögelerinin ününden haberdarım. Bu sebepledir ki, kitap her ne kadar masal temelli bir kitap olsa da, belli bir yaşın altındaki çocuklar için zararlı olabilecek seviyede şiddet ve korku içeriyor. Çocuklara tavsiye etmem açıkçası. Çocukluklarını unutan veya çocukluklarına özlem duyan yetişkinler içinse gözüm kapalı tavsiye edebileceğim bir kitap oldu. Ben çok beğendim. İçeriğe gelecek olursak, David, annesi hasta bir çocuktur ve onu kaybetme korkusunu derinden hissetmektedir. Bu da bir takım takıntıları doğurur. Takıntıları ile onu hayatta tutabileceğini düşünmektedir fakat kaçınılmaz son gerçekleşir. Sonrasında hayatlarına Rose adlı bir kadın girer ve hayatta bir tek babasına sahip olan David, içinde annesinden kalan boşluğun, babasının da ellerinden kayıyor olması ile birlikte büyümeye başladığını hisseder. Sahneye bir de Georgie eklenir ki, o boşluk artık dayanılmaz bir hal alır. Bu arada hikayenin geçtiği zamanın da 2. Dünya Savaşı yılları olduğunu ve hikayenin geçtiği İngiltere'nin üzerinde, Nazilerin soluğunun hissedildiğini belirtelim. İşte hikayemizin başlangıcı bu şekilde. Devamında işlenen masallar, birçoğumuzun aşina olduğu masallar. Yazar, bu masalları güzel bir şekilde yorumlamış. Kitabın sonuna ise bu masalların kökenleri ve farklı yazarlar tarafından yorumlanışlarını, örnekleri ile eklemiş. Bazı masalların psikolojisini öğrendiğimde şaşırdım doğrusu. Ayrıca hikayenin sonunda bir de yazarla söyleşi kısmı var. Hikaye 308. sayfaya kadar sürüyor, sonrasında söyleşi kısmı ve masallar hakkında bilgilerle birlikte 440 sayfa ediyor. Güzel bir yolculuk geçireceğinizi düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Kayıp Şeyler Kitabı
Kayıp Şeyler KitabıJohn Connolly · Hyperion Kitap · 201477 okunma
·
99 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.