Gönderi

205 syf.
2/10 puan verdi
Kapağındaki övgü dolu yorumlara aldanıp okumaya başladığım kitap. Eh, o kadar övülmüş, üstüne üstlük 40 küsür dile çevrilip 50'yi aşkın ülkede yayınlandıysa muhakkak bir şey vardır bu kitapta diye beklentiye girdim ister istemez. Sonuç? Beklentimi karşılamanın kıyısından bile geçemedi. Sahiden, binlerce insanın yere göğe sığdıramadığı bu kitapta onların görüp de benim göremediğim şey ne? Ama yok, binlerce edebi değeri yüksek, kaliteli kitaplar varken bu kitabın bu konumda olmasını anlamlandıramıyorum. Belli, edebi değere değil, "iyi reklam yapmaya" güvenilerek çıkarılmış bir roman bu. Aslında roman mı o da tartışılır. Masal desen değil, roman desen değil. Arada kalmış. Tabii geldiği konuma bakılırsa reklamını iyi yapmayı da başarmışlar. Kitabın tepesine kocaman harflerle "ULUSLARARASI BESTSELLER" ibaresini de koyunca var mı bundan daha iyi reklam? Kitabın konusunu da beğenmedim ben. Diana'ın aslında kim olduğunu anlamak için yazarın açıkladığı sayfaya gelmeye gerek yok, siz zaten anlıyorsunuz neyin ne olduğunu... O derece basit bir anlatımı vardı. Kitabın yarısından çoğunu "Hadi hadi, bitse de gitsek." modunda okudum. Hangi kitap olursa olsun  yarım bırakmayı hiç sevmiyorum çünkü. Kitabın "Türklerin Küçük Prens'i" diye anılmasına da ağlasam mı gülsem mi karar veremedim. Bu kitabı okuyunca bir kez daha anladığım iki şey var: Bir kitabın kalitesini asla ve asla satış miktarının belirlemediği ve Bestseller ibaresini gördüğüm kitaptan hızla uzaklaşmam gerektiği. :)
Kayıp Gül
Kayıp GülSerdar Özkan · Timaş Yayınları · 201213.2k okunma
·
16 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.