Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

360 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Gün geçmiyor ki popüler kültürümüzün popüler yazarları beni hayal kırıklığına uğratmasın diyeceğim ama bu sefer hiçte öyle bir durum yok. Ben Warcross'u çok beğendim yahu! Emika Chen; dünyanın en iyi sanal gerçeklik dünyasının içinde olan, Warcross adlı oyunu hacklemeyi başardığı anlaşılınca tutuklanacağından yüzde yüz emindir fakat bunun yerine bu oyunun yaratıcısı olan Hideo Tanaka'dan bir iş teklifi alır. Önceleri ödül avcısı olarak hayatını sürdürmeye çalışan Emika, şimdi Warcross'ta Hideo Tanaka'nın avcısı olarak çalışmaktadır. Avı ise düşündüğünden daha tehlikelidir. Neredeyse herkes Warcross'u başka bir kitaba, filme veya oyuna benzetti. Bu yüzden kitaptan karmakarışık bir şey bekliyordum ama lütfen siz benim gibi bu yorumlara aldanmayın çünkü bu kitap tamamiyle başka bir dünya. Belirtmek istediğim en önemli şey Marie Lu'nun her geçen gün kendini geliştiriyor olması. Kadın, herkesin yapamayacağı veya yapmak istemediği bir şeyi yapıyor. Eksiklerini kabul ediyor ve bunlar üzerinde çalışıyor. Az kalsın kadını sevecektim yani. Siz düşünün. Bunun yanında klasik bir Marie Lu itemi olarak kitabın dili çok akıcı. Ben sınavlarım olmasına rağmen bir günde bitirdim. Bence hepimiz dilin kullanımı konusunda bu kadından bir şeyler öğrenebiliriz. Ee kitabın dili güzel olunca, olay akışı da güzel oluyor en sinir karakter de... Efsane'yi ve bir bakımdan Genç Elitler'i "Önemli olaylar oldu bittiye geldi." şeklinde eleştirmiştim. Bu kitapta ise çoğu olay (Artık bir sonraki kitaba her olay diyeceğim inşallah) gayet güzel işlenmişti. Ayrıca olaylar akıp giderken ana karakterler üzerine durup düşünebiliyorsunuz. Şahsen ben Emika'nın ev arkadaşını neden hiç arayıp sormadığını çok düşündüm. Hani ölmüş de olabilirdi. Emika Chen okuması zevkli bir kadın karakter. Kitapta hem Emika hem de yardımcı karakterlerle ilgili sevdiğim iki şey oldu. Birincisi birbirlerini çok fazla tanımasalarda (Arada geçen zamanı bilmiyorum. Bu yüzden ben kosa bir zaman dilimi olarak aldım.) birbirlerini koruyup kollamaları çok hoştu. İşte takım ruhu! İkincisi ise hatalarına rağmen her kitapta olduğu gibi birbirlerine sırtlarını dönmediler. İşte bu da arkadaşlık. Hem de en olması gerektiği gibi. Emika'nın kendisi hakkında da bir çift laf etmek gerekirse, kendisinin çok "içi dışı bir" bir karakter olarak tanımlayabilirim. Emika hakkında bilmeniz gereken her şey o gökkuşağı rengindeki saçlarında saklı. Biraz suçlu, biraz çağresiz biraz üzgün ama her zaman arkanızı kollayan o saçlarda... Hideo'yu ise bütün çıplaklığıyla kitabın ortalarına doğru anca görebiliyoruz. Ya da daha saydam olarak diyeyim. Evet, böylesi daha doğru. Kendisi baya korumacı bir karakter. Ee doğruyu söylemek gerekirse Hideo'nun yerinde olsaydım aynı şeyi muhtelemen ben de yapardım çünkü onun yaşadıklarını yaşamış bir karakter için en doğru seçenek bu olurdu ama... Bazen aslında doğru olan şey yanlış olabiliyor. Bunu unutmayın. Bir de kitabımızın kötü karakteri var. Sıfır. Ben, karakter ile ilgili gerçeği tahmin etmiştim ama yine de kitaba renk katmadı desem yalan olur. Marie Lu; sonu şaşırtmacalı, okuması eğlenceli olan güzel bir kitap yazmış. Ben de herkese öneriyorum.
Warcross - Bir Sanal Gerçeklik Oyunu
Warcross - Bir Sanal Gerçeklik OyunuMarie Lu · Yabancı Yayınları · 20177,2bin okunma
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.