Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

484 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Zülfü livaneliden 'serenad'... Bu kitabı yıllar önce okumuştum Belkide üst üste dört beş kez okuduğumu hatırlıyorum. Her seferinde ağlayarak bitiriyordum kitabı. Napıyim 50 fil gücünde bir duygusallığa sahip olmak benim seçimim değildi sonuçta. Anlayamadığımdan veya anlamaya çalıştığımdan değil aksine ilk sayfasından itibaren o kadar çok şey anlayabiliyorki insan... Ben kitabı tekrar tekrar yaşamak istedim... Ve yıllar sonra bugün tekrar yaşadım bu güzel kitabı. Maximmillan wagnerin hikayesi veya mayanın... 1943 te yaşanan savaş ve siyasi olaylara da deyinmesiyle bizim bilmediğim bir sürü gerçeğide akıcı bir üslup kullanarak anlatıyor. Aşk, savaş, bilgi, cesaret, korku, acı gibi temaların birbiriyle uyumu muazzam. Bu kitap sadece bir roman değil, aynı zamanda bir ansiklopedi görevi de görüyor diyebilirim. Yıllar önce Bu kitabı okuduktan sonra belki bulurum ümidiyle wagnerin eşi için yazdığı seranade für nadia yı araştırmaya başlamıştım. Bu beni çok etkilemişti... Nadia için yazılan o notaları duymak istemiştim... Ama ne yazıkki kitap ve kitabın içeriğiyle ilgili birkaç bilgi ve Maximmillan wagner in hastanede çekilmiş ölüm döşeğindeki bir kaç fotoğrafı dışında bişey bulamadım... Biraz daha üstüne gidince eserin Almanya'da bir müzede tutulduğunu öğrendim... Maximmillan wagner imzalı Serenade Für Nadia adlı eser halen o müzede ve tüm tutkusuyla ilk günki gibi bir kağıtta notalar halinde duruyor... Gerçekten dinlemek isterdim... Kitabın Beni etkileyen bir diğer tarafı 'struma gemisi' Kasım ayı 1943 cumhuriyetimizin daha çok genç olduğu bir dönem ve Hitlerin cirit attığı Almanyasından sınırlarımıza sürüklenen içi Yahudi asıllı nerdeyse yediyüzbin küsür insan... Ve bu gemide wagnerin beklediği biri vardı... Bu yediyüzbin küsür insan ve beklenenle beraber ne yazıkki Wagnerin gözü önünde büyük bir patlamayla Karadeniz sularının dibinde mezar olması... Bende bu patlamayla beraber gözlerimdeki yaş patlamasına engel olamıyorum haliyle... Dedim ya 50 fil gücünde bir duygusallığa sahibim Belkide daha fazlası.. :( 60 yıl boyunca bu adamın içinde bulunduğu psikolojinin hala yerini koruduğunu düşünün... Adam 60 yıl sonra patlamanın olduğu yere gidip o anı tekrar yaşıyo... Nasıl da güzel sevmiş nadiasını... kitabı okuyanlar ne demek istediğimi iyi bilirler. O dönemin Saf kan Alman asıllı bir adamın ve Yahudi asıllı bir genç kızın aşkını anlatan Bu kitabı çok seviyorum yazarı Zülfü Livaneli oluncada diyecek bişey yok zaten. Yazarlık sanatının yanısıra müzik sanatındaki harika ezgileriyle de bilinen kimliğiyle hayran kalmamak mümkün değil zaten. Kesinlikle sonsuz saygı ve sevgi duyduğum bir sanatçı. keyifli okumalar diliyorum! ;) Bu arada Gözlerim ağlamaktan mı, okumaktan mı yoksa uykusuzluktan mı bilmiyorum ama birer kan çanağına dönüştüler, onları dinlendirirsem iyi olacak gibi. #BonneNuit :)
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,3bin okunma
··
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.