Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

%47 (100/212)
9/10 puan verdi
Yarım bırakılmış bir kitaba göre uzun kaçmış bir yazıyla karşınızdayım. Kitabı elime almayali aylar olmasına rağmen kendimi okuyamayacagim konusunda ikna edemedim.Böyle bir kitabi yarım bırakıyor olmak rahatsız edici gelmişti .Evet şimdi Yarim bıraktığımı ilan etmenin zamani. Yarım bıraktığıma üzüldüğüm bir kitap. Kitap fuarında sahaflardan çıkan tek ganimetimin yarım bırakılması iç burukluk sebebim. Yarım bırakmiş olsam da Aziz Sancar'in kişiliği hayatı yaşadıkları hakkında bir sürü bilgi zihnime kazıdıgim su götürmez gerçek.Yarım bıraksam da karlı çıktım diyebilirim:) kitabı yazan kisi Aziz Sancar'ın en yakın arkadaşı olunca kitaptaki samimiyet seviyesi efsane.Aziz sancar'ı başta ilk Nobel almış biri gibi değil de normal bir öğrenci olarak onun gözünden tanıdık.Hırslı dik kafalı ama kapasiteli bir öğrenci... Kitabın yazarı Orhan Bursalı Aziz Sancar'a olan inancını ve onu takdir edişini de fazlasıyla hissettirmiş kitapta.Hatta Aziz Sancar Ödülü kazandıgini öğrendiğinde ilk arananlar arasındaymis ve aklına hemen bu dostunun hayat hikayesini yazmak gelmiş.(iyiki gelmiş) Azimi ve sabrı takdire şayan bu insanın üzerinde yıllarca çalıştığı proje Hücrelerin hasar gören DNA'ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu haritalandıran araştırmaları sayesinde ona 2015 Nobel Kimya Ödülü'nü kazandirmiş. Aziz Sancar ve hayatina pek deginmeyecegim .alın okuyun, zaten zamanında çokça yazıldı çizildi hakkında. Kitabın olumsuz yani/ Yazar kitabi yazarken her şeye değinmeye çalışmış ve kitabi bırakma sebebim olan Sancar'in projesini çalismalarinin bilimsel yönünü gözler önüne sermiş.Biyoloji altyapım olmasina rağmen verilen ayrintilar kullanılan biyolojik terimler ilk defa duyduğum ve bilgiyi içsellestirenedigim için sonlara doğru keyif yerini eziyet hali almaya başladı.Okurken çoğu şeyi anlamaya çalışan okur için biraz can sıkıcı bilimsel içerik var gibi(en azindan benim için). Kitabın düşündürdükleri/ Hatırlıyorum daha 2 sene oldu Aziz Sancar'ın ödül aldığını duyduğumuzda ülke olarak çok sevinmiş , millet olarak gurur duymustuk.Aziz Sancar bir anda eğitimde başarıda ülkemizin idoli ilan edilmişti ki hala yeri ayrı ,başarısına emeklerine saygımız sonsuz. Ama farkında mısınız sadece sevindik.Gurur duyduk.İdolumuz dedik ama onu ne kadar örnek aldık? Hayatimizda bir seyleri değiştirmeye çalıştık mi? başarısı altında yatan prensipleri irdeledik mi? Bir amaç uğruna bir seyler icin uğraşmaya başladık mi! Sancar ödül aldı ama kısa bir şölen dışında bir şey değişmedi.Üzücü ben de değişmedim.(Hala sağlam önyargilarimla gerek başarıma gerekse hayat kaliteme ket vuruyorum.)Genellemeye vurunca bazı cevherlerin üstünü çizmiş olmaktan korkarım bu yüzden bazı kişileri tenzih ederim ama genel durum bu şekilde zannımca.Değişmeye giden yolda adım bile atmadık.Atmamız gerektgini de farkında değil bazılarımız. Kitapta okurken dikkatimi çeken en büyük şey Sancar'ın kendisini bilime adamasiydi.O hiçbir zaman bos islerle uğraşmadi.Kendini bilime verdi.Yeri geldi beş parasız laboratuvarlarda uyudu.Yeri geldi para almadan iş gördü.Onun dünyasındaki bilime verdiği değerin yarısını biz yaptığımız işe versek belki de çoğu şey daha güzel olacak.Silkelenmeye çok ihtiyacimiz var ama bizi uyuşturan medya olduğu sürece bunun zorlu bir süreç olduğunu farkındayım. Madden ve manen kendimize gelmemiz dileğiyle...
Aziz Sancar ve Nobel'in Öyküsü
Aziz Sancar ve Nobel'in ÖyküsüOrhan Bursalı · Kırmızı Kedi · 2016203 okunma
··
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.