Büyük bir yorgunlukla suyu açtım ve elime biraz su
aldım. Akan gözyaşlarıma doğru suyu yüzüme çarptım.
Suyun sakin ve yatıştırıcı sesi ile birkaç kez daha yüzümü
yıkadıktan sonra suyu kapattım. Ellerim, görüş açıma
geldiğinde elimde küçük bir çizik olduğunu fark ettim.
Muhtemelen vazo ile camı kırdığım sırada olmuştu. Acıya
alışkanlığımdan dolayı da hissetmemiş olmalıydım. Acımıyordu.
Hiçbir yaram kalbim kadar acımıyordu.