Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

736 syf.
9/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Fantastik edebiyata hoş geldiniz. Bir kitap yazmak için ki bu eser macera üzerine olursa en az kaç seneye ihtiyaç vardır? 1 ay, 1 sene, 5 sene? 7 yıl bu eser için yetmiş sanırım. Bir elma çekirdeğinde siyanür bulunması ve bunu yiyen insanın ancak poşetler dolusu tükettiğinde zehirlenebileceğini, zehirli bir maddenin vücuda yanlışlıkla alındığında ise yanmış odun kömürünü yemekle bu zehiri yok edebileceğimizi öğreniyorsak 7 sayısı(yıl) gayet makul. Yazar kitapta özellikle şundan bahsediyor: Kimya ile simyanın bağımsızlığı. Zaten günlük hayatında simya üzerine çalışıyormuş. Başlığa kimyayla giriş yapmamın nedeni, kitabın büyük bir bölümünde bunları görmemizle alakalı. Yazar bildiğimiz gibi eserini 3 ayrı kitapla tamamlamış veya tamamlayacak-mış.:) Neyse ben okuduğuma yöneliyorum yani Rüzgarın Adı. Sayfaları ilk çevirdiğimizde bir harita çıkıyor karşımıza. Medeniyetin Dört Köşesi ismi ile bu harita üzerinde maceralarımızı yaşamız oluyoruz. Imre, Tarbean, Üniversite gibi yerler. Kitapta mıknatısın önemine vurgu yapıldığı için tahmini olarak M.Ö. 800-1000 yılları arasını anlatıyor(anlatmaya kalkışıyor). Eserin ilk başındaki screal denen yaratığı tanıdığımızda ve ileri ki sayfalara tanıklık ettikçe M.Ö 2000-3000 'e kadar gidiyoruz. Belki de daha fazla. Veya da az. Niye? Çünkü kitapta arbalet isimli savaş silahı da geçiyor ki bunun icadı da M.Ö. 4. yüzyıl.:)) Neyse bu türümüz fantastik zaten.:) Çoğu bilgilere erişemiyorum bile.(Kurgu??) Kitabın karakterlerine gelecek olursak; Yoltaşı Hanı'nın saygıdeğer konukları; Patron Kvothe(Baş kahraman), yardımcısı Bast, Tarihçi , ihtiyar ve ekibi, üniversite arkadaşları... İçilen şaraplar, anlatılan gizemli olaylar, acımasız büyücüler, Tanrı Tehlu, Ulu Taborlin... Olayın gelişimi ise Tarihçi lakaplı bir kişinin Yoltaşı'na gelmesi ve Kvothe'nin hayatını kaleme alması ve bunla ilgili kendisiyle anlaşma yapması. Bu hikaye 3 gün içinde bitmeli tabii. Ve 1. gün Rüzgarın Adı olur. Kvothe ise çocukluğundan başlamak üzere, ailesi, çevresi, sosyal hayatı, üniversite ve aldığı eğitimleri bir bir aktarır Tarihçi'ye ve bizlere. Tabii bu olaylar ve hikayede neler çıkmaz ki karşımıza? Chandrialılar, örümcekler, iblisler, büyücüler ve niceleri. Kvothe'nin yaşamı sefaletle, açlıkla, ezilmişlikle dolu. Kimi yerinde ağlıyoruz, kimisinde ise gülüyoruz. Mesela Kote(Kvothe) bir banyo yaptığında şu cümleyi kullanıyor: '' Zaten kendisine biraz saygısı olan bitin tenezzül etmeyeceği kadar kirliydim'' İşte bu ifadeler bir insanın başına neler gelebileceğini, geldikten sonrada hayatla mücadelemizin nasıl sonuçlanacağını görüyoruz. Bunlardan daha ziyade başta belirttiğim gibi yazarın kimya ve simyaya duyduğu ilgiden dolayı biz okuyucularda çok şeyler öğrenmiş oluyoruz. Asitler, cam küreler, sempati yapma, rüzgar çağırma gibi konular. Okurken gerçekten eğleniyoruz. Çünkü bilgi dolu cümleler, espri havası, fantastik boyutların güzelliği, anlatış biçimi, kelimelerin argo- basit karışımı gibi tarz ve yaklaşımlar eserin zengin ve doyurucu olduğunu gösteriyor. Fantastik türlerden hoşlananlara bu seriyi tavsiye edebilirim. Tabii ben okurken yavaş okudum. Çünkü hemen biterse zaten bir şey anlaşılmayacak. Evet olaylar, mekanlar, insanlar, yapılan büyüler, atmosfer gibi temaları sindirerek belleğimize kaydetmek lazım. Hızlı bitirirsek ne olur? Yazık olur elbet. Bir de az az okusak bile kopukluk olmuyor aksine Kvothe karakteriyle bütünleşmiş oluyoruz. Bakalım serinin ikincisinde nelerle karşılaşacağız?
Rüzgarın Adı
Rüzgarın AdıPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20193,801 okunma
·
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.