HRG Türk edebiyatının mizahi üsluplu kalemidir. Gerçi mizah demek yanlış düşebilir. Nükteli ya da hümoristik desek daha doğru ifade etmiş oluruz. Şık romanını yazıp üstat A.Mithat'a götürür. İnanmaz AMF, sen yazmadın der. Doğruysa ağlar HRG :))) İkna eder ama.
HRG kendi dönemi ve hemen sonraki dönem yazarlarının eserlerinin başına gelenleri bilseydi, sadece ağlamakla kalmaz, kahrından bir daha ölürdü.
Hüseyin Rahmi, Reşat Nuri, Peyami Safa, Halit Ziya, Ahmet Haşim, liste uzadıkça uzar. Ama neyi amaçladığımı anlamışsındır. İşte tüm bu yazarların eserleriyle öyle acımasızca oynamıştır ki yayınevleri, dersin ki başka dilde yazıldılar ve tercümanları farklı da ondan aradaki farklar.
Kepazelik o kadar yüksek boyutlarda ki, romanlarda geçen yer isimlerini değiştirmeler bile var. Aklın alır mı bunu? Ömer Seyfettin'in anası ağlattılar zaten. Türkçeleştirecekler ya ondan. Hepsi Fransızca yazılmışlardı ya :))) İyi de bu bir hukuk metni ya da ne bileyim fen bilgisi metni değil ki, niye değiştiriyorsun. Altına yap açıklamanı. Türkçe yazılmış bir romanda yazarın seçtiği kelimeleri at, kafana göre kelime koy. Sakatlığa bakar mısın? Bilmiyor ki adam ne uykusuz geceler geçirdi o kelimeyi o cümleye oturtana kadar.
Necipciğim kalemine sağlık. İncelemen aklıma bunları getirdi.