Marks'a göre bu, tarih sürecinde toplumsal ve ekonomik güçlerin birbiriyle ilişkisi, Frued'a göre ise, bu güçlerin bilinçaltında yarattıkları etkiyle olmuştur. Her iki düşünür de dine karşıdır, ancak Freudcu bir okuma, dinin Marks'ın deyimiyle "kitlelerin afyonu" olarak işlevini sürdürmeyi nasıl başarabildiği konusunda daha aydınlatıcıdır.