Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
Gustave Flaubert (1821-1880)’in en tanınmış eseri olan roman 1857 yılında yayımlanmıştır. Beş yıl gibi uzun sürede yazılan romanın ihanet odaklı konusu günümüz için çok farklılık taşımasa da yazıldığı dönem için cesur bir konudur. Diğer yandan; reform hareketlerine karşın Kilise ve Din’in Avrupa toplumları için bugüne nazaran çok daha önemli olduğu dönemde yazarın “eczacı Homais” başta olmak üzere bazı karakterlerine din karşıtı söylemler yüklemesi kitabın ana konusunu da aşan bir cesaret örneğidir. Yazımının yayıldığı uzun sürenin gösterdiği üzere Gustave Flaubert çok özenli bir yazım dili kullanmış; Cumhuriyetimizin ilk dönemlerindeki eğitim hamlelerinden olan “Dünya Klasiklerinin dilimize kazandırılması” çalışması sırasında romanın tercümesine de aynı özen gösterilerek Nurullah Ataç’a çeviri yaptırılmıştır. O’nun vakitsiz ölümü sonrasında çeviri işini bir başka dil uzmanı Sabri Esat Siyavuşgil devralmıştır. Subay bir babanın oğlu olan Charles Bovary, pısırık, kendine güvensiz ve çok da zeki olmayan bir çocuk olmasına karşın annesinin üzerine düşmesi ile Tıp Okulunu bitirip doktor olmayı başarır. Charles’in annesi hayatta çok başarılı olamayacağını anladığı oğlunun geleceğini kurgulamak için o’nu, kalacak mirası da düşünerek, kendisinden oldukça büyük dul bir kadınla evlendirir ve yine mesleki rekabetin olmayacağı, doktoru bulunmayan Tostes isimli küçük bir kasabaya yerleştirir. Tostes’te yaşam devam ederken yakın bir kasabadaki kırık vakasına giden Charles Bovary, yaşlı hastasının genç ve güzel kızı Emma ile tanışır. Kısa bir süre sonra eşi ölür, ancak beklenen mirasa sahip bulunmadığı zaten çok önce anlaşılmıştır. Eşinin ölümü ile Emma’ya olan ilgi Charles tarafından artırılırken Emma da küçük kasabadan kurtuluşun çaresini bu doktorda görür ve kısa bir süre sonra Emma ile Charles evlenirler. Tostes’teki yaşamın da kendi kasabasından farklı olmadığını ve en kötüsü evlendiği bu doktorun kendisine arzu ettiği renkli, zengin yaşamı sağlayamayacağını anlayan Emma günden güne bunalıma girer, kocasının her hareketi artık kendisine batmaktadır. Bu küçük kasabadan da çıkışı geçici bir mutluluk olarak düşünen Emma’nın hastalığını biraz da abartması ile çaresiz kalan doktor Charles, Yonville isimli başka bir kasabaya taşınır. Kocasından uzaklaştıkça etrafındaki erkeklere yakınlaşmaktadır artık Emma. Yonville günlerinde önce noter katibi Leon ile duygusal yakınlaşma yaşayan Emma’nın eşine asıl ihaneti çiftlik sahibi Rudolphe ile olacaktır. Hayatta arzu ettiği mutluluğu bir türlü yakalayamayan Emma, hayatın hazlarını sevgililerinde de bulamadıkça evine, kendisine ve çevresine aldığı eşyalar ile mutlu olmaya çalışacak, ancak ekonomik yıkım çok yakında kendisini gösterecektir. Yukarıda belli bir kısmını özetlemeye çalıştığım roman, edebiyat tarihinin en kapsamlı betimlemelerine sahip eserlerinden biri. Olay örgüsünden ziyade temiz dili ve tabii ki güzel tercümesi için okunabilecek bu romanı benim için önemli kılan asıl unsur Emma’nın arsenik içerek hayatına son verme çabası sonrasındaki son 35-40 sayfalık bölüm oldu. Bu kısımda; ölüme adım adım yaklaşan Emma’nın, kocasının, yakınlarının ve çevredeki insanların psikolojik tahlillerinin derinliği benim gözümde tüm romanın birkaç adım önüne çıkmakta. Sadece bu nedenden dolayı bile herkese tavsiye ettiğim bir kitap.
Madame Bovary
Madame BovaryGustave Flaubert · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201933,2bin okunma
·
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.