Yaşamın herhangi bir anında ve akışkan dinamikliği içerisinde, farkındalığımızı yitirsekte sormaktan alıkonduğumuz sorularla er geç tanışırız. Doğa yasalarının gölgesinde biz bireylerin kavuştuğu "ben", yine aynı yasaların egemenliğinde sönük dönemler yaşar. Fakat bazen bir müzik notası, diğer anlardan farklı bir kare ya da bir duygu "ben"i tekrar yüzeye çıkarır. İşte böyle dönemler uzun süre sormadığınız sorulara kucak açar. Her bir soru siz ve boşluk arasında bir mücadeleyle dönüşür. Bu nokta da Tolstoy düşünceleriyle göğsünüze çöken boşluğu doldurmaya yardım eder.