Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

''bütün bu bilgi yığının altında bir gün duygularımı analiz ettiğimde hayretle tuhaf bir bileşime dönüştüğümü fark ettim. küfür ile manadan, ikrar ile inkârdan, doğrulama ile kuşkudan oluşan garip bir varlık olmuştum. kalple inkar ettiğimi aklımla doğruluyor, aklımla reddettiğimi kalple kabul ediyordum. kuşku denilen canavar, tüm bedenimi sarmıştı. bir düşünceyi ne kadar sağlam ilkelere dayandırsam da kuşku canavarı onu bir darbeyle yıkıyordu. acaba kesin bir inkarla hiç olmazsa huzura erebilir miydim? nerede?! inkar başka, kuşku başka bir şeydi! kuşku canavarı , hemen tüm kesin düşüncelerin düşmanıydı. inter onama, ister ret olsun, uydurma ya da kanıtlanmış hiçbir şeyi kabul etmiyordu. hayat tablolarını düşüncenin varoluş yansımaları olarak görürsek nasıl bir acı ve dayanılmaz bir cehennemde olduğum daha iyi anlaşılır. herkes için doğal olan şeyler benim için başka bir biçim alıyordu.bu durumum yüzünden aşkta da işte de şansım kalmamıştı. herhalde insanlardan sürekli kaçan biri olmuştum... bu dayanılmaz süreçte yalnız kendimden geçmede ve sarhoşluk anlarından bir parça rahat buluyordum. düzensiz hayat, bedenimi giderek daha çok yıpratıyordu. bir gün moralimi yeniden tazeleyerek beni deli eden şeylerden kurtuldum. kuşku canavarını öldürebilecek kanıtları bulabilmek umuduyla tekrar okumaya ve incelemeye koyuldum. bir kez daha metafizikle uğraşan bu alanda tanınmış kişilere başvurmaya başladım. bunlar arasında birçok erdemli ve dürüst kimseye rastladım. ama bunların bilgi kanıtları, bence ilkel insanların uydurduğu efsane ve düşlerden başka bir şey değildi. oysa girdiğim bu çıkmaz sokaktan kurtulmam için tüm bildiklerimi yerle bir edecek ve iddiadan öte gitmeyen gerçekleri gözle görülür hale getirecek biri gerekiyordu. böyle birine henüz rastlamamıştım.''
Sayfa 14
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.