Elinize sağlık..İncelemede eleştirecek yerler elbette vardır.Herkes kitapta baktığı kadarını görür ve zihninde yeniden şekillendirir..Bazen yeniden yazar bazen yapısını bozar.Bazen de yaşadığı toplumla kıyaslar ki siz burdan yola çıkarak oraya bağlamışsınız..Peki benim anlamadığım buna neden saldırılıyor? Hani nerede düşünce özgürlüğü,kim hangi hakla buna karışabilir..Bu linç kampanyalarını doğru bulmuyorum..Bir arkadaş Cemil Meriç'ten örnek vermiş ve aşağılamış.Aşağıladığın arkadaş tam da Cemil Meriç'in eleştirdiği şeyi hemen hemen aynı yazarla ilintlendirerek eleştirmiş..Hatta hemen paylaşıyorum Cemil Meriç'in sözünü;
Canavarlarla dolu bir ormandayız. Yolumuzu hayaletler kesiyor. Tanımadığımız bir dünya bu. İthal mali mefhumların kaypak ve karanlık dünyası. gerçek, kelimelerin arkasında kayboluyor.
Ne güzel tarif; "Gerici, bir toplumun gelişmesini sağlayacak hiçbir yeniliği istemeyen, her yönüyle eskiyi özleyen ve eski düzeni getirmeye çalışan (kimse)” (Meydan – Larousse). Tarifin tek kusuru bu ucûbenin hangi çağda, hangi ülkede yaşadığını söylememesi.
Murdar bir hâl’den muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir.
4. Murad’a, Süleyman devrine dön! diye haykıran Koçi Bey'den Reşit Paşa’ya kadar Osmanlı Devleti’nin bütün ıslahatçıları gerici. Dante, yaşadığı çağdan iğrenir. Balzac eserini iki ezelî hakikatin ışığında yazar: Kilise ve krallık. Dostoyevski maziye âşık. Dante gerici, Balzac gerici, Dostoyevski gerici!
Gerici, ilerici... Düşünce hürriyeti bu mülevves kelimelerin esaretinden kurtulmakla başlar, düşünce hürriyeti ve düşünce namusu.