Açıkçası, fazla duyarlı bir yazı olmuş. Öyle ya da böyle bizler de doğanın bir parçasıyız(?). Doğal dengede bir rolümüz var. Yani, çiçeğe, böceğe, sürüngene, memeliye vs. habitatlarımızda bulunan herhangi bir canlıya direkt veya dolaylı yoldan zarar verme ihtimalimiz var. Bu sadece bizim için değil, her canlı için geçerli bir durumdur. Bence, ihtiyaçtan ötesi sıkıntı doğuruyor. İnsan popülasyonlarının ulaştıkları sayıyı düşününce de; ihtiyaçlarımız, doğal olarak doğaya zarar veriyor. Çünkü, ihtiyaçlarımız sonsuz denilebilecek kadar büyük değerlere ulaştı. Sporculardı, vejeteryanlardı, ekmekçilerdi, çikolatacılardı vs. derken milyarlara ulaştık. Doğanın doygunluk seviyesini aştık. Bütün problemler de burada başladı. Naçizane fikrim, üremeyi durdurmamız gerektiğidir. Doğal denge tekrardan oluşacaksa eğer, bu çoğunluğun kısır yapılmasıyla ya da yok edilmesiyle olur. İlki, şimdilik hayalden öteye gidemez. İkincisi ise doğanın takdirine kalmış durumda. Öyle ya da böyle bir gün açgözlülüğümüz cezalandırılacak. Bu açgözlülüğümüz yüzünden, diğer canlıların da korkunç boyutlarda etkilenmiş olması; benim için hem üzücü, hem utanç verici. Gerçekten öyle. Ama bunun öğretilerle veya bilgilendirilmeler ile önüne geçebilme imkânımızı düşük görüyorum. Neredeyse imkânsız. Uzun lafın kısası, ufak tefek eğlenceler ve gösterişler doğadaki çoğu canlıda vardır. İlla çocuklara bir öğreti vereceksek eğer; dengenin bir parçası olmayı ve aşırıcılığın zararlarını öğretmeliyiz.